Ramazan ayı kültürümüz

Ramazan ayına bizim halkımız on bir ayın sultanı adını vermiştir. Bu ay bütün sene boyunca özlemi duyulan ve sabırsızlıkla beklenen bir aydır. Ramazan ayı iyilik etme günahlardan kurtulma ve yaşama sevinçlerinin yaşandığı bir aydır. Bu ay iyilik yapmak sevap kazanmak günahlardan kurtulma ayıdır. 

Bu ayda komşuluk ilişkileri yakınlaşmakta, akrabalar birbirilerini yeniden görme imkânı yakalamaktadır. Bizim toplumumuzda böylece zengin bir ramazan kültürü görülmektedir. 

Ramazan ayı gelmeden evlerde hazırlıklar yapılmakta, temizlikler yeniden gözden geçirilmekte, mutfak alışverişleri artırılmakta, piyasada bir canlılık oluşmakta, yakın çevrede ihtiyacı olanlara yardım niyetleri artmaktadır. 

Toplumumuzda iftar yemeği verme geleneği değişerek de olsa devam etmektedir. Şehir yaşamının büyümesi komşuluk ilişkilerinin eskiden olduğu gibi sıcak ve sıkı olmaması nedeniyle bu gelenek biraz zayıflasa da, zamanımızda resmi kuruluşların, yerel yönetimlerin veya belli meslek gruplarının kendi meslektaşlarına iftar daveti vermesiyle devam etmektedir. Ancak iftar yemeği vermek artık asıl amacından uzaklaşmıştır. İnternette bir resim gördüm ve çok üzüldüm. Resimde iftar yemeği yiyenler bir yerde toplanmışlardı. Uzakta ayakları ayakkabısız bir kız bir oğlan çocuğu yemek yiyenleri uzaktan seyrediyordu. Yemek yiyenlerin bu çocuklardan haberi yoktu Onlar yemeklerini yemekle meşgullerdi. Oysa iftar yemeği yenirken sofraya mutlaka bir yoksul insanımız oturtulmalıydı. Resmi kuruluş amirlerinin birbirleriyle yarış yaparcasına iftar yemeği vermeleri dinimize de aykırıdır. Harcanan para kimin parasıdır. Başkalarının parasıyla, başkalarına yemek vermek ne derece amaca uygundur? Bir kere düşünmek lazım. Toplumsal yapıyla birlikte bence dinsel emir ve teamüller de giderek aşınmakta ve değişmektedir. 

İşin ibadet ve iyilik etme, ziyafet etme yanında eğlence yönü de vardır. Bu ay cami minarelerine ramazanın geldiğini gösteren ışıklı mahyalar asılmaktadır. Eskiden fenerlerle yapılan bu iş şimdi ampullerle yapılmaktadır. Şehir ve kasabalarda belli meydanlarda eğlenme parkları hazırlanmaktadır. Karagöz Hacivat oyunları oynanmaya devam etmektedir. Bazı şehirlerimizde halk ozanları arasında yarışmalar yapılmaktadır. Yine şehir ve kasabalarımızda davulcularımız sokak sokak gezerek vatandaşlarımızı sahura kaldırmaktadır. Maniler söylemektedir. Yine ramazan ayının simgesi toplarımız atılmaktadır. Ramazan gelmesiyle sokaklarımız pide kokularıyla donanmaktadır. Bu on bir ay özlenen bir durumdur. 

Ramazan ayı hicri takvime göre olduğundan her sene ayrı bir aya denk gelmektedir. Dolayısıyla ramazan her mevsim o mevsimin güzelliği ile taçlandırılmaktadır. Tatlılarımız bile ramazan ayıyla bütünleşmiştir. Mesela güllaç denince insanın aklına hemen ramazan ayı gelmektedir. 

Bu gün Anadolu da bazı şehirlerimizde ufak çocukların mahallelerinde evleri dolaşarak mani söyleyip ev sahiplerinden yiyecek ve bahşiş almaları geleneği devam etmektedir. Toplanan yiyecekler ve bahşişler bir büyüğün kontrolünde yiyeceklere dönüştürmekte ve toplu şekilde sofralar etrafında toplanılmaktadır. 
Ramazan ayı oruç ayıdır. İbadetin en yoğun ve coşkulu olduğu bir aydır. Ramazan ayı sabır ayıdır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.