Seçimlerde son durum ve Fatih Atay’a tavsiye

Seçim günü hızla yaklaşıyor..

26 gün sonra sandığa gideceğiz..

En temel vatandaşlık görevini yerine getirip, oyumuzu kullanacağız..

Aydın’da bu seçimlerde ‘Benim düşünceme uygun parti ve aday yok’ diyerek sandık başına gitmeyen, yani oyunu kullanmayan seçmenlerin sayısının arttığı gözleniyor.

‘AK Parti gelmesin’ düşüncesiyle Millet İttifakının CHP’li adayı Özlem Çerçioğlu’na yönelen olduğu gibi ‘Çerçioğlu hizmet üretemedi, bari Aydın’a hizmet gelsin’ diyerek Cumhur İttifakının AK Partili adayı Mustafa Savaş’a oy vermeye hazırlanan seçmenlerin sayısının artış gösterdiğini dikkat çekmek isterim.

Bir de ‘CHP, Özlem Çerçioğlu partisi haline geldi, parti dip yapsın ve küllerinden yeniden doğsun’ diyerek sandığa gidip geçersiz oy kullanacak seçmenleri eklememiz gerekiyor.

Anlaşılan o ki, sandığa protesto edecek seçmen de geçersiz oy kullanacak seçmen de sol görüşlü. Zira yapılan araştırmalar, seçime katılmayanların çoğunluğunu mevcut iktidardan memnun olmadığını söyleyen demokrat ve sol görüşlü seçmenlerin olduğunu ortaya koyuyor.

Bu nedenledir ki ikili yarışta Mustafa Savaş, Özlem Çerçioğlu’na göre sandıkta daha avantajlı konumda.

Ayrıca 2014 yerel seçimlerinde vaat ettiği hiçbir projeyi hayata geçiremeyen Özlem Çerçioğlu yeni projelerle halkın karşısına çıkamıyor. Çıksa da inandırıcı olmayacağının farkında… Bu yüzden özellikle kırsal mahallelerde yaşayan seçmenlere gönderilen hediye paketleriyle göz boyamaya çalışıyor. Nitekim vatandaş Başkan Çerçioğlu’na ulaşamamaktan, Büyükşehir’de dertlerini anlatacak bir yetkili bulamamaktan yakınıyor.

Büyükşehir’de hal böyle iken Efeler’de durum farklı…

“Efeler halkını ittifaklarla dayatılan adaylara mahkûm etmedim” diyen Efeler Belediye Başkanı ve Demokrat Parti (DP) adayı Mesut Özakcan, partlerin değil, halkın ittifak ettiği isim oldu. Cumhur İttifakı Adayı Ümmet Akın’dan da Millet İttifakı Adayı Fatih Atay’ın da üstünde bir performansla seçim kampanyası yürütüyor. Akın’ın kibirli, Atay’ın asabi halinin aksine; güler yüzü, mütevazı duruşu, kapısını her daim açık tutuşu Özakcan’ı çekim merkezi haline getirdi. ‘Büyükşehir’de Mustafa Savaş, Efeler’de Mesut Özakcan’ diyen de var, 'Büyükşehir’de geçersiz Efeler’de Mesut Özakcan’ diyende. Bu durum bize Cumhur İttifakı ile Millet İttifakının Efeler adaylarının AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti seçmenleri ile birlikte halkın içine sinmediğini gösteriyor.

İşte bu yüzden siyasi partiler, adaylarına propaganda döneminde seçmene nasıl yaklaşılması, nasıl hitap edilmesi gerektiği yönünde görüntülü, sözlü ve basılı bilgiler ulaştırıyor, uyarılarda bulunuyor.

CHP’de yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adayları, belediye meclis üyesi adayları ile kampanya çalışmalarını yürütecek parti görevlilerine seçmenlere nasıl davranmaları gerektiği konularını içeren ‘Radikal Sevgi Kitabı’ hazırlandı.

'Radikal Sevgi Kitabı'nda, belediye başkan ve meclis üyesi adayları ile kampanyada görev alan partililere tavsiyeler yer alıyor.

Kitapta adayların ve parti örgütlerinin, 'kibirden', 'alaycılıktan', 'yüksek siyasetten' ve 'telaşla konuşmaktan' uzak durulması tavsiyeleri yer alıyor.. 

Adaylara seçmenle konuşurken nasıl davranması gerektiği tüyoları da veriliyor.

Adaylara ve partililere, dolduruşa gelmemeleri ve tartışmaya girmemeleri tavsiye ediliyor, herkesin herkesle aynı fikirde olmayacağı vurgulanıyor.

Kitapta, siyasal iletişim sırasında çok sık görülen bir hareketin de 'laf sokma' olduğunun altı özellikle çiziliyor.

Adaylara, "Kürsüde gibi konuşmayın, parmak sallamayın" uyarısı da yapılırken, hiç kimsenin bir diğerinden üstün olmadığı hatırlatılıyor.

Kitapta, telaşın zararlı ve bulaşıcı bir duygu olduğu vurgulanarak, şöyle deniyor:

 "Telaş yok, panik hiç yok.  Telaşa kapılıp bir çuval inciri berbat etmeye, milyonların emeğini yok etmeye kimsenin hakkı yok".

CHP Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nda hazırlanan  kitapta seçim kampanyası ile ilgili de çarpıcı ifadelere yer veriliyor.

Radikal Sevgi Kitabı’nda en başarılı seçim kampanyasının yüz yüze konuşmak olduğunu belirtiliyor.

Adaylara seçmenle konuşurken nasıl davranması gerektiği tüyoları da veriliyor.

Adaylara ve partililere, dolduruşa gelmemeleri ve tartışmaya girmemeleri tavsiye ediliyor, herkesin herkesle aynı fikirde olmayacağı vurgulanıyor.

Kitapta, siyasal iletişim sırasında çok sık görülen bir hareketin de 'laf sokma' olduğunun altı özellikle çiziliyor.

Kitapta, "Karşıdakinin siyasi görüşüne veya oy verdiği partiye bir şey söylemese de laf sokmalar, imalarla karşıdaki kişiler ya aptal yerine konulur ya da tahrik edilir. Bir CHP'linin bu tarz konuşmaya hakkı yok. Karşı partiye oy veren bir vatandaş böyle konuşuyorsa da onu muhatap almaya gerek yok" deniliyor.

Adaylara, "Kürsüde gibi konuşmayın, parmak sallamayın" uyarısı da yapılırken, hiç kimsenin bir diğerinden üstün olmadığı hatırlatılıyor.

Adaylara "Her şeyi bilmeyin" ikazı yapılan kitapta, bilgili olan bir konuda bile konuşmadan önce diğer insanlara fırsat tanıması ve onların dinlenilmesi gerektiği uyarısı yapılıyor.

'Radikal Sevgi Kitabı'nı hazırlayan CHP yönetimini kutluyorum. Kitabı okurken Millet İttifakının Efeler Belediye Başkan Adayı CHP’li Fatih Atay geldi aklıma. Kendisine, partisinin hazırladığı bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.